Portakallı ve Çikolatalı Kek & "Turunç Kokulu Düşler"

Sabah maillerime bakıp düştüm yine yollara,tahmin ettiğiniz gibi yine okula gittim.Bora yemekhane'de ilk kez kendi başına yemek yiyeceği için gidip görmek istedim.(Ortaöğretim öğrencileri ile beraber okudukları için aklım çoğunlukla okulda)Benim gibi çocuklarını görmek isteyen giriş kapısında 30 veli daha vardı :). Güvenlik bizi içeri almadı haklı olarak,artık velilerin sınıflara çıkması ve okul bahçesinde dolaşması yasak dedi ..

Biz bu uygulamayı geçen senede yaşamıştık,ve çok memnun kalmıştık..Ama ilk gün olduğu için yinede kapıyı zorladık ve ziyaretçi kartı alarak okula sızdık:) Ben gidene kadar oğlum yemeğini yemiş ve bahçeye koşuşturmak için çıkmıştı bile..İki kardeş bahçede büyük bir aşk yaşadılar sanırsınız evde didişen tüm gün çığlık çığlığa olan sanki onlar değil ..Özgür Boranın sınıfından çıkmak istemedi,kendini yerlere attı.Okul koridorlarından aşağıya zor indirdim. Bu ağlama fiyaskosu yol boyunca sürdü.

Kırtasiye'ye girdim ama bilseydim girmezdim ,orada başka bir kıyamet ağlama koptu..Bağdat caddesine bir daha inemeyebilirim :) Eğer bekarsanız yada çocuğunuz yoksa bu anlattıklarım çok tuhaf gelebilir..

Ben evlenmeden önce, dışarıda ağlayan çocuklara,bir yerlerde yemek yerken çocukların yaptıkları tüm yaramazlıkları görmezden gelen annelere,çocukları oyalansın diye türlü türlü saçmalıklara izin veren annelere,niye ağlatıyorlar bu çocuğu istediğini yapsa ya annesi diye içimden sürekli söylenirdim.Zaman zaman ters ters bakardım. Çocuğu yolun ortasında neden ağlatırlar,çocuklar sebepsiz ağlarmı hiç derdim... Ama anne olunca anladımki hayat hiçde öyle değilmiş :) O zamanlar bu olanları şaşkınlıkla izlerdim... Neyse tüm bu olanlara rağmen zuzumla sağ salim döndük eve ..

Eve gelince uzun zamandır Tijenin yazdığı "Turunç Kokulu Düşler" kitabını elimden düşürmüyordum.Ben hangi odaya geçsem bana eşlik ediyor :) Tijen öyle güzel tariflerle dolu bir kitap hazırlamışki teşekkür ediyorum..
Aslında ben Akdeniz yemeklerine Ege otlarına çok yabancı biriyim.Ama Tijen sayesinde öğreniyorum...Bu kitapta bir çok tarif var..Ama en sevdiğim tarafı tarif ve onunla ilgili hikayesi ,birde sanki çifter çifter promosyonlu...Neden derseniz tarif tarifi doğurmuş gibi..Tamam malzemler bu yazılanlardır ,hadi gidip yapalım demeyin.Çünkü her an bambaşka bir tarif için mutfağa girebilirsiniz...
Okumaya başladıktan sonra, Antalya'ya taşınmak bile isteyebilirsiniz...Turunç bahçelerini görmek, kim istemezki!

Tijen'in kitabındaki bu tarif çok hoşuma gitti,lezzetli ve yumşacık minik topkeklerim oldu....Bu kitap ,yemek tarifi ve oluşum hikayesini okumak isteyenlerin mutlaka elinin altında olmalı diye düşünüyorum...
Sıra tarifte;

Malzemeler
- 1 adet yumurta
- 3/4 su bardağı zeytinyağı
- 1/2 su bardağı keçiboynuzu pekmezi
- 3/4 su bardağı kakao
- 1 tane ufak boy portakalın suyu
- 1 tatlı kaşığı portakal kabuğu rendesi
- 1 çay kaşığı karbonat
- 40'ar gr. ufak doğranmış bitter ve beyaz çikolata(ben sadece bitter kullandım)
- 1 su bardağı un

Hazırlanışı:

1-Yumurta ve pekmezi çırpın.Zeytinyağını(yada tereyağını)portakal suyu ve portakal kabuğu rendesini ekleyip karıştırın.
2- Başka bir yerde kuru olan malzemeyi eleyerek diğer karışıma ekleyip karıştırın.En son doğranmış çikolata parçalarını ekleyin.
3- Topkek(muffın)kalıplarına paylaştırıp tepsiye dizin.Önceden ısıtılmış 170 derecelik fırında 15-20 dakika pişirin.Ilık olarak servin edin.

Afiyet olsun.