Bozcaada Gezisi - 1

23 Nisan tatili içinde Bozcaadaya gittik,ama o kadar fotoğraf çekmişim ki,yaklaşık 1500 tane :)) o yüzden fotoğraflar arasında kaybolmuş durumdayım;)Bozcaada gezisi için çok kararlı değildik.Her zaman olduğu gibi yine son anda karar verip ,Cumartesi gecesi yola çıktık.Pazartesi dönüş düşündüğümüz için çok panikte olmadık aslında.Yoldan Bozcaada'da ki tüm otelleri neredeyse aradık ama hiç birinde yer bulamadık.Konaklama için yer ayarlayamazsak geyikli veya Çanakkalede bir otel mutlaka buluruz dedik ve o niyetle yollara düştük ....



Gece 12'de yola çıktığımız için sabah çok erken geyikli'ye vardık.Feribot için mecburen 2 saat bekledik,bu bekleme esnasında çok güzel bir sabah kahvaltısı yaptık.




Bozcaadaya vardığımızda hemen ilk iş olarak danışmaya uğradık ve oteller hakkında bilgi aldık,sağolsun oradaki arkadaş bir kaç telefon numarası verdi bize.Nisan ayı olması nedeniyle her yer boş olur sanıyorsanız yanılıyorsunuz,çünkü Bozcaada her zaman kalabalık.Özellikle tatil zamanları ve yaz aylarında.Yaz aylarında mutlaka 15 gün önceden rezervasyon yaptırmayı unutmayın.Biz daha önce Bozcaada da pansiyon olayını yaşadığımız için ,pansiyonları hiç gezmedik bile..




Bir çok pansiyonda odalar dipdibe,herkes birbirini duyuyor vs.. hiç sevemediğimiz bir konaklama şekli.. Pansiyonları çok samimi bulanlar olabilir ama bize göre değil sanırım.
Danışmadaki çocuğa bunu anlattığımız için verdiği ilk telefonla hemen kalacak yerimizi ayarladık.2 oda bir salon bir ev tuttuk,çok konforlu değildi elbette ama tertemiz bir evdi.Gezip gördük ve hemen başımızı sokacak bir yer bulduğumuz için sevindik.

Mutfağı,banyosu,çamaşır makinesi,tüm eşyaları ile kalabalık aileler için kesinlikle çok ucuz bir tatil diye düşünüyorum.Yaz aylarında gidecek olanlara fikir olsun diye yazıyorum.

Bozcaada'ya daha önce Bora ile gittiğimiz için her yeri ikinci kez turlamış olduk.Bu sefer tek fark iki çocuklu bir aile olarak gezmemizdi.Bozcaada kalesini gezdik,oraya gelen turlara şaştık kaldık resmen, meğer anzak koyundaki kutlamalar yüzünden ada iki kat kalabalık olmuş.



Adayı biraz gezdikten sonra meydandaki "Hafızın yeri"adlı mahalli lokantada inanılmaz leziz ev yemekleri yedik,oracıkta karnımızı doyurup yine düştük yollara..

Daha sonra dar sokaklar arasında resmen kaybolduk,çiçeklerle bezeli evler dar sokaklar ,her zaman olduğu gibi bizi yine büyüledi.

Çocuklara mayolarını giydirip hemen Habbele plajına gittik,çok sakin ve güzeldi.Çok bakir bir koy, kafa dinlemek ve yanlız kalmak için ondan güzeli yok bence...Ayazma plajı mesela daha kalabalıktı...Denize girenler vardı ama bizimkiler sadece bacaklarını sokmakla yetindiler.. Daha ileri gitmeleri pek mümkün değildi,buzzz gibiydi su;))



Bozcaada sadece sessizliğin tadına varacağınız bir yer.Akşam için büyük eğlence mekanları yok elbette.. ama keyifli bir yürüyüş,adanın büyüsü sizi hemen içine alacak.Hediye olarak ne alalım diye düşünüyorsanız,en güzeli adaya özel domates reçeli.Gerçi artık her türlü meyvenin reçelini bulmak mümkün ama domates reçelinin yeri bir başka.Ben annemlere Salto'nun domates reçellerinden,kendime de domates reçeli ve beyaz üzüm reçelini aldım.



Ada'nın en güzel cafelerinden "Ada Cafe" den gelincik şerbeti,gelincik reçeli'de bir başka seçenek.Sakız macununu(sakız reçelini) ve sakızlı türk kahvesini oradan aldım ...Ada Cafe'de içtiğim türk kahvesi de çok ama çok lezzetliydi.Resmen sakız dolu bir kaç gün geçirdik;) çocuklar sakızlı muhallebi,ben sakızlı türk kahvesi içip durdum..



Ada'da tabii ki üzüm bağları harika,daha minnacık olan üzüm dalları mevsimini bekliyorlar.Böyle olunca şarapçılık ön planda,adaya özel bir çok şarap markası var.Merkezde bulunan "TALAY "oldukça meşhur.Tadım yapmak ve hepsinden denemek mümkün.

Çamlıbağ ise adada ki en eski şarap markası,butik bir mağaza olduğunu söylemeliyim.Şaraplar çok lezzetli,biz bir çok tanıdığımıza hediyelik şaraplarımızı bu iki mağazadan satın aldık.Şarapların seri numarası olduğunu ve sınırlı sayıda üretilmesi kendinizi daha da özel hissettiriyor.
Çamlıbağ'ı istanbulda bulmak mümkün olmadığı için kargo ücreti onlara ait olmak üzere eve bile sipariş veriliyormuş.Bu çok güzel bir özellik bence.İlgilenlere duyrulur!!



Çiçek ekmek ve pasta fırınından bahsetmeden geçmek istemedim.Ürünlerin hepsi çok taze.Buradaki damla sakızlı bademli kurabiye ise buranın en favorisi.Kilosu 20tl. yanınıza aldığınızda tadından yenmiyor;) birer ikişer herkes kapışıyor :)

Akşam yemeği için yine yer bulmakta zorlanmak istemiyorsanız,öğlen gibi yerinizi mutlaka ayırtın.Biz maç izleyeceğimiz için özellikle "Yakamoz"u tercih ettik.Tüm mezeler şahaneydi.Deniz çipura'sı ise bize fazla bile geldi,sadece mezelerle karnınız doyabilir.... Girit mezesinin tarifini kaptım yakında yaparım inşallah;)



Taze kalamar şimdiye kadar yediğim en güzel kalamardı.Tadı halen damağımda..
Ama fiyatların ucuz olduğunu söyleyemem konaklamaya daha az para verdik diyebilirim...ama değdi mi derseniz ,tamamen helal olsun;))



Devamı daha sonra;))

Gökçeada Gezisini okumak isteyenler buraya;