Buzbağ Şarapları ve Efsane Gurmelerini Arıyor Yarışması

Buzbağ Şaraplarının "Efsane Gurmelerini Arıyor" daveti için 22 Haziran günü Köşebaşı Restaurant Levent şubesinde Buzbağ şarapları ile lezzetli bir deneyim için buluştuk.

Kayra Wine Center Eğitim Müdürü Cüneyt Uygur'un tanışma konuşması ve şarap tadımına dair güzel sohbetiyle gecemiz başlamış oldu.Aslında benimde bu ilk deneyimim oldu,şarap ve anadolu mutfağı birbirine nasıl uyum sağlayacak diye heyecanla şarap ve yemekleri bekledim.





Sofrada bize ikram edilen ilk şarap Buzbağ Beyaz oldu,yanında peynir tabağı ,tereyağı ve balon pide ile servise sunuldu.Buzbağ beyaz oldukça yumuşak ve benim gece boyunca en çok beğendiğim şaraplardan biri oldu.

Daha sonra Cüneyt Bey " şarap, şişe ağzı kapatıldıktan sonra kendini geliştirebilen tek içkidir dedi" ve o an şarap içerken damakta bıraktığı tadı,uyumu ve rengine hiç dikkat etmediğimi farkettim.Cüneyt Bey'in anlattığı beyin,damak ve burun arasındaki ilişkiyi çok dikkatli dinledim,tüm anlatınları şarabımı yudumlarken tek tek uygulamaya çalıştım.





Sıra mezelere geldiğinde Buzbağ Klasik eşliğinde gavurdağı salatası,toros,çiğköfte ve abagannuş ikram edildi.Bunu söyleyeceğimi hiç tahmin etmezdim ama çiğköfte şarapla inanılmaz güzel uyum sağlıyormuş.Nedense kebap yenildiği zaman ilk akla gelen rakı sofrası oluyor,ama çiğköfte ve diğer mezelere Buzbağ Klasiğin uyumu ve ahenki bir harikaydı.Şaşkınlık içinde hem yemeğimi yedim hemde şarap ve anadolu mutfağının lezzetlerini keşfettim.

Ara Sıcaklara ise Buzbağ Elazığ Öküzgözü eşlik etti ,patlıcan söğürme,içli köfte,fındık lahmacun,peynirli pide,humus ve çöp şiş nefisti.Şarapla uyumları da son derece lezizdi.



Cüneyt Bey şarap insanlık kadar, yemek kadar eskidir. Şarap, her zaman var olmuştur dedi ve sohbetiyle gecemizi daha da güzelleştirdi,anlatılanların hepsi çok değerliydi.Şarap kültürüne ,şaraba ve tadımına değer veren insanlarla beraber olmak oldukça güzeldi.

Gece boyunca çok değerli jüri üyeleri sunucu Pınar Esen , Gazeteci Demet Cengiz Bilgin ,Gazeteci Çağrı Bilgin bize eşlik etti,onlarda deneyimlerini ve yaşadıklarını anlattılar.

Şarapların tadına bakarken masaya gelen yemeklerin tadımlık değil ,doyumluk lezzetler olduğunu düşünüyordum.. Çünkü artık doyum noktasına gelmiştim ve daha bir dolu lezzet beni bekliyor biliyordum :)

Buzbağ Diyarbakır Boğazkere tadını bildiğimiz bir şarap olduğu için hemen kadehimden kocaman bir yudum aldım,ama daha önce Anadolu mutfağındaki hiç bir lezzetle birlikte içmemiştim. Tarsusi kebap ve pideli şaşlık yanında damakta bıraktığı uyum oldukça lezizdi.



Buzbağ Rezerv eşliğinde terbiyeli şiş,pirzola kaburga ve patlıcanlı kebap ikram edildi.Buzbağ Rezerv ikramlıkları şenlendirecek kadar güzeldi.Geceye damgasını vurdu diyebilirim,tadı halen damağımda .

En son olarak Köşebaşı restaurantın bize nefis ikramı künefe,dondurmalı irmik helvası ve kabak tatlısı'nı (tahinli ve dondurmalı)yedik.Damağımızda enfes tatlar eşliğinde Buzbağ Rezerv'in nefis uyumu ile geceyi noktaladım.

Bundan sonra tüm önyargıları geride bırakıp şarap ve anadolu mutfağının nefis uyumunun tadını çıkartacağım.Anadolu Mutfağı ve Anadolu üzümleri ile inanılmaz güzel bir gece geçirdim.

Buzbağ ile yaşadığım bu yolculuk için Kayra Şaraplarına,Kayra Wine Center Eğitim Müdürü Cüneyt Uygur'a,Köşebaşı Restaurant'ına, ve beni davet eden Aslı Pınar Tüfekçi'ye çok teşekkür ediyorum.