Tatil için yine Ege kıyılarını düşünürken birden Kıbrısa gitmeye karar verdik.Markapondan The Prince Inn Hotel and Villas 'a indirimli bir bilet alır almaz ,araba kiralama işini ve uçak biletlerini ayarladık.
Kıbrısa daha önce 2 kez gittiğim için hemen hemen her yeri görmüştüm.Bu sefer sadece plajları dolaşır bol bol denize gireriz diye düşünmüştüm,ama çok yanılmışım :) Eşim ve çocuklarla her gün başka bir koyda denize girdik ve her yeri yeniden keşfettik..
Kıbrısa daha önce gitmeyenler için gezdiğimiz noktaların fotoğraflarını ve güzelliklerini sırayla paylaşmaya çalışacağım.Belki Ramazan Bayramı için gitmek isteyenlere birazcık fikir verir.
Biz daha önce Acapulco ve Merit Crystal Cove'da kalmıştık.Kaldığımız süreler içinde turların düzenlediği gezilere katılmıştık.Gezip görülmesi gereken yerleri zaten biliyorduk.
Bu yüzden bu sefer ki gezimizde her gün başka bir rota belirleyip o şekilde yola çıktık.
Kaldığımız otel bir aile işletmesiydi,temiz ve sakindi.Biz rahat edelim diye ellerinden geleni yaptılar.Bizde zaten sadece uyumak için oteli kullandık.Tüm gün dışarıda olduğumuz için oldukça rahat bir tatil geçirdik.Ama düşündüğümüz gibi ucuz bir tatil olmadı. Herşey dahil veya tam pansiyon konaklama bize uymuyor ama Oda kahvaltı sistemide bize hiç uymuyormuş onu anladık :)
Çünkü hem öğle hemde akşam yemeklerini dışarıda yemek masrafları ikiye katladı.4 kişilik aileler için özellikle bizim gibi gezginler için en azından yarım pansiyon konaklama tercih edilmeli diye düşünüyorum.
1. gün önce St. Hillarion Kalesi'ni gezmek için yola koyulduk.Sanırım yaklaşık 400 merdiven vardı,tırmandıkça insan hayrete düşüyor.Manzara'ya hakim nefis bir kale.Mutlaka gezip görülmesi gerekiyor.
Tarihçe: Bu kale, kuzey kıyıdan gelmesi muhtemel Arap saldırılarına karşı Beşparmak Dağları üzerinde kurulan üç kaleden en batıda yer alanıdır. Aynı amaçla inşa edilmiş olan Girne Kalesi ile adanın kuzey bölümü emniyet altına alınmak istenmiştir. Deniz seviyesinden 700 metre yüksekte oldukça sarp iki tepe üzerinde yer alan kaleye 10.yy'da bir manastır ve kilise de eklenmiştir. Kale bugünkü ismini Kudüs'ün Araplar tarafından zaptından sonra Kıbrıs'a göç eden ve ömrünün son yıllarını burada ibadetle geçiren bir azizden almıştır. İnşa tarihi konusunda kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte kalenin adına ilk kez 1191'li yıllardaki kayıtlarda rastlanır. Bir dönem canlı ve stratejik bir önemi olmasına rağmen, daha sonraları Lüzinyan soylularının yazlık ve dinlenme yeri işlevini görmüştür. Özellikle ateşli silahların icadı ve kıyı şeritlerinin savunmasının önem kazanması ile birlikte, Kantara ve Buffavento kaleleri gibi önemini ve işlevini yitirmiştir.
Plan: Kale üç ayrı bölümden oluşmaktadır. En alt bölümde yer alan ana girişi koruyan savunma yeri Bizanslılar tarafından 11.yy'da güçlendirilmiştir. Aşağı bölüm atlar ve askerler için kullanılmaktaydı. Orta bölümde, kralın sarayı, mutfak ve kilise yer almaktadır. Bu bölümde bir de su deposu bulunur. Yukarı Kalenin girişinde bir Lüzinyan Kapısı vardır. İki zirvenin ortasında ise bir avlu bulunmaktadır. Soylular doğu bölümünde ikamet ederler, mutfak ve diğer gündelik odalar ise batı bölümünde yer alırdı. Kraliyet konutunun ikinci katında bulunan Kraliçe Penceresi'nden (gotik tarzda oyulmuş bir pencere) çevrenin panoraması doyumsuzdur. En üstteki bölümde ise Prens John kulesi bulunmaktadır.
Kaynak:Vikipedi
Girne Kalesi from pelin süme sak on Vimeo.
Daha sonra Girne'nin içine inip Girne Kalesini gezdik.Çocuklar tırmanma olayını çok sevdiği için gün boyunca hiç sesleri çıkmadı.
Lüzinyanlar döneminde, Kantara kalesi gibi önemli bir yer olmuştur. Bu dönemde kale bazı yapısal değişikliklere de uğramıştır. Bu restorasyon çalışmalar 1373 yılındaki Cenevizliler kuşatması ile ara bulmuş, daha sonra yeniden devam etmiştir.
Kale yapılırken o dönemin savunma taktikleri zırhlı şövalye ve okçulara göre düşünüldüğünden, 1489'dan sonra kaleyi kontrole alan Venedikliler, Osmanlı topçu saldırılarını gözönüne alarak yeniden inşaya girişmişlerdir. Kuzeybatı ve güneydoğu kulelerini ekleyerek, önlemler almaya çalışmalarına rağmen, Lefkoşa'daki Osmanlı zaferinden sonra, kaleyi direniş göstermeden 1570 yılında Osmanlılara teslim etmişlerdir.
Girne Kalesi - Kıbrıs from pelin süme sak on Vimeo.
Kalenin içinde 1100'lü yıllarda yapıldığı sanılan bir Bizans kilisesi (St. George Kilisesi) yer almaktadır. 1570 yılında Kıbrıs'ın Osmanlılar tarafından fethi sırasında şehit düşen Osmanlı Amirali Cezayirli Sadık Paşa'nın lahiti de kalede bulunmaktadır. Kalenin diğer bölümlerini Kuzeybatı, Güneybatı ve Güneydoğu Venedik kuleleri, Lüzinyan dönemi Bekçi odası, Lüzinyan dönemine ait büyük salon, çeşitli zindan ve ambar amaçlı kullanılmış olan odalar, Bizans dönemine ait kule, Venedik Savunma platformu, sarnıç, Venedik dönemine ait cephanelik ve top mazgalı ve Batık Gemi Müzesi oluşturur. Kalede yakın dönemde, Eski Eserler Dairesi tarafından yapılan çalışmalarla çeşitli tarihsel tipleme ve mekân canlandırmaları ile adeta bir Açık Hava Müzesi atmosferi yaratılmaya çalışılmaktadır.
Gittiğimiz hafta Kıbrısta hava olmadığı kadar püfür püfür diyebilirim,bu yüzden çok rahat dolaşabildik.
Öğleden sonra Lapta bölgesindeki en güzel plajlarından biri olan Escape Beach Club plajına gittik.Öğlen yemeğimizi yedikten sonra akşama kadar denizin keyfini çıkarttık.Escape Beach Club veya ‘Yavuz Çıkarma Plajı’, Girne’den Alsancak’a doğru giderken karşınıza çıkan, oldukça davetkar bir plaj. Her türlü konforu sunan Escape’in olanaklarından yararlanmak için kişi başı 15Tl. ödüyorsunuz.
Devamını en kısa zamanda yazacağım.
Fotoğrafların devamı Flickr'da ,linki burada
5 yorum:
Fotoğrafların hepsi bir harika ama ben en çok en son fotoğrafa bayıldım:)))Aynı hatayı bizde yaptık tatilde çok gezdik otele az uğradık herşey dahil sectiğimize bin pişman olduk:))
Tatile ne zaman uygun fiyat olsun diye çıksak astarı yüzünden pahalıya geliyor :)Sizde de sanırım aynı şey olmuş.Herşeye rağmen tatil güzel geçmiş ya önemli olan bu :)
Kıbrıs yazının devamını bekliyorum pelincim ,yazıların bir seyyah tadında oluyor :)
Kıbrıs'a gitmeyi hiç düşünmemiştim ama senin fotoğraflardan sonra acaba dedim Pelincim :) Ama Yarım pansiyon tabi ki :))
Hoşgeldiniz...
sizde bayağı tırmanış yapmışsınız. Çocuklar düz yolda sıkılırken tırmanırken niye hiç sıkılmazlar :D
güzel yerler, kısmet olursa bize ne ala :)) Son kare harika ;)
Bu hamaklar muthis olmus bayildim ayrica o iskele de yoktu gecen sene. Ben 3 sene yasadim kibrista guzelyurtta ve cok sik giderdik o koya ama yan taraftaki golden baye giderseniz giris ucreti sadece 5 tl ve ayni plaji kullaniyorsunuz ha bir de escapedeki dalis okulunda mutlaka discovery dalis yapin tevfik hocs harikadir onun sayesinde open water scuba diver oldum. Egeyi de cok severim ama kibrisin yeri ayridir bende hep.
Sevgiler
Yorum Gönder