Bodrum tatilimizden dönerken Samos adasına da uğramak istedik. Bodrum'dan sabah erken yola çıktığımız için 2 saat içinde Kuşadasına vardık.
Daha önce turla birlikte yunan adalarına gitmemiştik ama bu sefer öyle denk geldi ve Kuşadası limanda bulunan Meander Travel şirketinden bir paket tur satın aldık.
Feribot bileti , bir gece akşam yemeği ve konaklamayı kapsayan bu turdan memnun kaldık. Samos adasına geçmek içinde yine schengen vizenizin olması şart.Ama 3-4 gün önce başvurursanız kapı vizesi ile de gitmeniz mümkün.
Biz son dakika karar verdiğimiz için istediğimiz otelde malesef yer yoktu ( Doryssa Seasıde Resort ) bu yüzden Samos merkeze yakın bir otele karar vermek zorunda kaldık.
Aeolis Hotelde ( manzara harikaydı ) Siz daha önceden plan yaparsanız yukarıda bahsettiğim oteli de seçebilirsiniz.
Samos 'dan sabah 9.30 da feribotumuz hareket etti ,yaklaşık 1:30 saat sonra adaya vardık. Kuşadası'nın Milli parklar bölgesi Samos adasına o kadar yakın ki karşıya yüzerek geçebilirsiniz hissi veriyor. Ama liman ters tarafta olduğu için yol bu kadar uzun sürüyor.
Biz Haziran ayının sonunda gittiğimiz için feribot ve gümrükte çok az sıra bekledik. Hemen otelemize gidip eşyalarımızı bırakıp hemen limanın tam karşısından araba kiralık. ( Bayram tatillerinde gümrükte çok fazla sıra oluyor bilginiz olsun)Adanın dar sokakları ve virajlı yolları için küçük bir araba tercih ederseniz daha rahat ederseniz.Ada da park sorunu yok merkezlerde ücretsiz bir dolu otopark bulunuyor.
Adalara geçişte herkes çok yardımcı oluyor,otelden de hemen adanın bir haritasını verip gezip görülmesi gereken yerleri işaretliyorlar. Böylece adayı gezmek çok daha kolay ve rahat oluyor.Harita üzerinde ilk belirlediğimiz nokta Manolates köyü oldu.Köy oldukça güzel,renkli renkli boyanmış evler el sanatlarının sergilendiği küçük küçük hediye dükkanları ile dolu şirin bir yer.
Gezerken acıktığımız için öğle yemeğini Monalates köyünde yedik.Yine klasik menü olarak greek salata ,kalamar ve balık baş roldeydi :) Yemek yedikten sonra Pisagora/Heraios ( Pythagorio ) doğru yola koyulduk.Antik bir kent olan Pitagoriya tertemiz sularda yüzüp güneşlenmek, geleneksel iş ve ürünlerle uğraşan konuksever insanlarla tanışmak ve gece hayatını sonsuz yaşamak isteyenler için gezilmesi gereken bir şehir.Alışveriş için bir çok dükkan ,her damak zevkine uygun lokantaların olduğu keyifli bir yer.Limanda Pisagorun bir heykeli de bulunuyor. Benim büyük oğlum bu sene 7.sınıf olacağı için epeyce bu konu konuşuldu hatta Bora ile bolca dalga geçildi :)Pisagor teoremi olarak bilinen " Bir dik açılı üçgende dik kenarların her birinin uzunluklarının karelerinin toplamları, hipotenüsün uzunluğunun karesine eşittir. " sözünü sürekli hatırlattık :))
Ana cadde üzerindeki dükkanlardan hediyelik eşyalara bakıp kendi zevkimize göre bir kaç şey satın aldık.Benim klasik olarak yunan adalarından aldığım bez çantaları kesinlikle öneriyorum hem çok kullanışlı hemde güzel bir hatıra olarak kalıyor.Sahilde Türk olduğunuz hemen anlaşılıyo bu yüzden merhaba merhaba diye seslenenler çok oluyor :)Bu kafelerden birini seçip sıcak yürüyüşünüze frappe molası verebilirsiniz. Denize girmek için Doryssa Plajı,Psili Ammos (özellikle çocuklar aileler için ) veya hemen Pisagor heykelinin arkasındaki koy tercih edilebilir.Pisagoru keşfettikten sonra Arkeoloji Müzesini ve Efpalinian Tünelini gezebilirsiniz. ( Biz çocuklardan dolayı denize daha çok vakit ayırdığımız için gittiğimizde malesef hepsi kapalıydı ) Müzeleri gezmek isterseniz mutlaka ziyaret saatlerine dikkat edin.
Pythagorio'da akşam üstü Taverna Marıtsa'da nefis bir yemek yedik.Gerçekten hem ikramları hemde sofraya gelen tüm deniz ürünleri inanılmaz lezzetliydi.Samos adasına giderseniz mutlaka uğrayın derim.Sahibi çok güler yüzlü ve çok tatlı insanlar.Samos adasında içecek olarakta yerli şarapları ve Samos ouzo da deneyebilirsiniz.Ortam harika ,çalan müzikler harika.
Lezzetlerin fotoğraflarını ekliyorum ve çok daha fazla bir şey söylemiyorum :)
Taverna Maritsa
T: +30 22730 61957
Samos adasında ikinci gün otelimizde güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra konakladığımız yerden 15-20 dakika uzaklıkta olan Kokkari'ye gittik. Geleneksel yapısını koruyan ,adanın en uğrak yerlerinden biri olan Kokkari dergilerde veya internette gördüğünüz Samos adasının tanıtımlarında yer alan kartpostallık bir yer.Tarihi, şirin sokakları,denize sıfır olan küçük pansiyonları,muhteşem denizi ile gerçekten kendine hayran bırakıyor.Alışveriş yapacağınız dükkanlar ,cafelerde mevcut.
Adayı dolaşmaya devam edip Karlovasi şehrini de gezdik.Adanın en büyük ikinci şehri.Şehrin semboli olan Aziz Triadas kilisesi köyün en en yüksek noktası olan limanın üst kesiminde bulunuyor.
Görmek isteyenlerin aklında olsun.Biz Limanı biraz dolaştıktan sonra yine denize girmek için Psili Ammos plajına geri döndük.
İkinci gün akşam yemeği içinde yine Pythagorıo Remataki'de denize sıfır bir masada ayaklarımız kuma değerek yedik.Yemekler fena değildi,çok beğenmemiş olasak da manzara için sesimizi çıkartmadık :)
Samos Adası da diğer yunan adaları gibi çok keyifli ve denize girmek için harika rotalar var. Hergün bir başka koya gidilebilir. Kuşadasına bu kadar yakın olan Samos adası Ege sularını sevenler için gezilip görülmesi keyifli bir ada.Yemeklerimiz kültürlerimiz birbirine çok yakın,gezip görmek isteyenler için keşfedilmeyi bekliyor.
5 yorum:
Bizde yarın Bodruma doğru yolu çıkıyoruz. Bu kadar gezen Pelinin kesin Bodrum yazısı da vardır dedim ve geldim. Bir baktım ki yeni yazı var :)
Ah şu Yunan adaları ah.. Sen yazmadan önce bu kadar özenmiyordum sanki gitmeye :)
Pelincim Fotoğraflar beni benden aldı işi gücü bıraktım onlara bakıyorum valla :) çok güzel bir gezi olmuş..
Harika bir yazı olmuş.Gitmiş kadar oldum.Teşekkürler:)
süper bir gejavascript:void(0)zi olmuş pelincim :) açıkcası bilmeyenlere iyi bir rota oldun teşekkür ederiz.gerçekten de görülmeye değer... iremlemekanlar.blog.
çok güzel kareler çekmişsiniz
şeflerin yemek tarifleri sitesi
Yorum Gönder